RÖPORTAJ- ŞERİFE BEKMAN

----------------------------------

Birkaç saatliğine sokağa çıkması neredeyse Bekman’a birkaç kitap yazdıracaktı. İlk olarak Çeşme’nin Ovacık Mahallesi’ne gitti Bekman.

Burada ilçenin önde gelen isimlerinden ikisini köy meydanında ki çardakta çay içerken yakaladı. Bunlardan birisi Ege Üniversitesi’nin önemli isimlerinden akademisyen Engin Önen, diğeri CHP parti üyesi Erol Ferit Ergüler‘di.

Çeşme Halkı, Engin Önen’in 31 Mart Yerel Seçimleri’ne başkanlık için adaylığını koyacağını sanıyordu. Herkesin gerçek duygu ve düşüncelerini Bekman’la paylaştığı Çeşme’de halkın merak ettiği çok önemli bir soru daha ilk günden cevabını bulmuş oldu.

İzmir’in medyatik yüzlerinden Önen, Bekman’ın, “Seçimlerde var mısın hoca?” sorusuna tam cevap verecekken eşi Hülya Önen söze giriyor, en kocamanından “Hayır!” diyor ve ekliyor, “Eşim başkanlık için aday olmayacak çünkü izin vermiyorum” diyor.

Engin Önen dahil orada bulunan herkes kahkahaları basıyor. Çünkü Engin Hoca’ya sorulmuş bir soruya cevap eşi Hülya Hanım’dan gelince insanlar istem dışı bir şekilde kahkahalara boğuluyor.

“Hoca, eşin doğru mu söylüyor, aday olmayacak mısın?” diye soran Bekman’a “Konu siyaset olunca, adaylık olunca eşim vize vermiyor” diye cevap veriyor Engin Önen.

Bekman lafı fazla uzatmıyor ve “Çeşme’de halkın başkan olmasını istediği bir isim eşinin vize vermemesi sonucu seçimlere giremiyor” diyen Bekman bu kez farklı bir soruyla CHP parti üyesi Erol Ferit Ergüler‘e dönüyor.

“CHP’nin kalesi sayılan Çeşme’de önümüzde ki seçim partin ne yapar Erol Bey?” diye soruyor Bekman.

Erol Ferit Ergüler kara kara düşünüyor ve Bekman’a şu cevabı veriyor, “Eğer bugünkü belediye başkanı Muhittin Dalgıç aday olacaksa işi zor. Ona rakip olan partililerin işi Dalgıç’tan da zor. Kısacası Çeşme’de başkanlık seçimi zor.” diyor

“Peki, Çeşme 31 Mart’ta bu kaostan nasıl kurtulur?” diye soran Bekman’a cevabı çok içten oluyor Ergüler’in. Verdiği cevapla çardakta bulunan herkesi şaşırtıyor Erol Bey.

“Önümüzdeki seçimlerde ne CHP’den, ne AK Parti’den ne diğerlerinden ümit var. Çünkü adaylarına halktan rağbet yok” diyen Ergüler seçimden galip çıkacak partinin adını verirken hiç düşünmüyor, ve diyor ki, “Eğer kaliteli bir adayla yarışa katılacak olursa bu seçimde Çeşme’den bir tek İYİ Parti çıkar”

Erol Bey gibi CHP üyesi olan Engin Önen başta olmak üzere herkes şaşkınlıktan küçük dilini yutacak gibi oluyor.

Yılların CHP’lisi bir ismin dudaklarından dökülen İYİ Parti adı herkesi şaşırtıyor.

Bekman, ‘Körün aradığı bir göz Allah verdi iki göz’ diyerek üzerine gidiyor Erol Ferit Ergüler’in.

“CHP’nin kalesi olan bir ilçeden İYİ Parti’nin çıkacağını neye dayanarak söylüyorsun Erol Bey?” diye soruyor Bekman.

Ergüler detaylandırıyor bu cümleyi kurdurtan nedeni…

“Çeşme yelpazenin soludur ancak son yıllarda ilçede ciddi bir muhafazakarlaşma görülüyor. Ak Parti’ye malum nedenlerden dolayı oy vermezler ama İYİ Parti sözü dinlenir, kalite, karizma ve saygın bir adayla girerse seçime 1 Nisan 2019, İYİ Partili adayın başkan olarak göreve başlayacağı gün olur” diyor

Aday olmayacağı eşi Hülya Hanım tarafından kesin ve net bir dille açıklanan Engin Hoca ise kendi gibi CHP’li Ergüler’in iddiası karşısında gülmekten başka bir şey gelmiyor elinden.

Önen, CHP’nin yıllardır sergilediği siyasal hataları yüzünden eriyip gitmekte olduğunun açık fotoğrafını ortaya koyan Ergüler’e ne cevap vermesi gerektiğini bilemiyor.

“Kilitlendim” diyor Engin Hoca.

Konuşulanları ilgiyle dinleyen çardağın renkli yüzü vatandaşlarsa; “Keşke şurada konuşulanları Ankara Genel Merkez’de kendilerini fanuslara hapsetmiş büyük büyük yöneticiler duyabilseydi.” diyorlar gayri ihtiyari.

Bekman’ın, Çeşme Ovacık’ta köy meydanında ki çardakta CHP’li akademisyen Engin Önen, eşi Hülya Hanım,CHP parti üyesi Erol Ferit Ergüler ve Avrupalı İşadamları Birliği Başkanı Ahmet Güler’le  yaptığı sohbet CHP’nin 31 Mart 2019’da ki seçim sonucuna ilişkin özel fotoğrafını ortaya koymaya yetti de arttı bile.

ÇEŞME’DEN ÇIKIYOR

URLA’YA GİDİYOR

Vedalaşıp masadan kalkan Bekman ekibiyle birlikte Çeşme’nin 40 km uzağındaki komşusu Urla’ya hareket ediyor. 45 dakikalık yolculuktan sonra geldikleri Urla’da esnafın yoğun olduğu çarşıda alıyor soluğu.

Çarşının tarihi lokantasının 3 çocuk, 6 torun sahibi 94 yaşındaki sahibi Salih Gecikmiş’in dükkanının önüne atıyor demiri.

1 asırdan 6 yıl eksik yaşadığı ömürle adeta yürüyen tarih konumunda ki Salih Amca’ya soruyor Bekman; “Salih Amca yerel seçimlerle ilgili düşüncen ne?”

94 yaşa rağmen hala çok iyi duyabilen kulaklara sahip Gecikmiş vakit kaybetmeden veriyor cevabı.

“Şerife kızım; Sorduğun soruyu Salih olup duymuş mu olayım yoksa İnönü gibi yapıp duymazdan mı geleyim?”

Bekman: “Salih ol duymuş ol sana zahmet”

Salih Gecikmiş: “94 yıldır yerel ve genel bütün siyasilerden kazık yiyerek geçirdiğim bir ömürdür benimkisi. Hepsi benden aldılar da, hiç biri bana bir şey vermeyi düşünmediler be kızım”

Bekman: “Peki ya bu durum karşısında sen neler hissettin 94 yıl boyunca?”

Salih Gecikmiş: “Söylediğim lafın tersini”

Bekman: “Nasıl yani?”

Salih Gecikmiş : “Karşındaki ahmağa akıllıymış gibi davran ki, ahmaklığı ile sana daha büyük zararlar vermesin. Eğer ahmağa ‘sen ahmaksın’ der isen vereceği daha büyük zararlar karşısında daha büyük yıkımlar yaşarsın ”

Beklediği cevabı fazlasıyla alan Bekman’ın, bu defa ki ziyaret durağı ünlü bilim adamı Urlalı Anaksagoras’ın heykeli oluyor.

Yanına oturuyor ve Anaksagoras gibi bir elinin avucunu açıyor başıyla gözyüzüne bakıp büyük ustaya soruyor:

“Ey üstat! MÖ 500 yılından beri buradasın. Kimbilir neler gördün neler geçirdin. Ne kendine ne heykeline rahat vermediler şu dünyada. Sen koca bir filozofsun. Ne düşünüyorsun 31 Mart 2019 Pazar günü yapılacak yerel seçimlerle ilgili”

Büyük alim soruyu duyuyor ama cevabı diliyle veremiyor. Kalbinden gelen sesi dinleyen Bekman filozofun verdiği cevabı şöyle tercüme ediyor:

“Bana kalkmış 31 Mart 2019 Pazar gününü soruyorsun

Yeni bir şey yaşayacağını zannetme.

Yeni bir şeyler olacağını ümit etme

Tarih tekerrürden ibarettir

İbaretten ötesini hayal etme”

ANAKSAGORAS KİMDİR

Anaksagoras; Eski Yunan filozofudur (Klazomenai/bugünkü Urla İÖ 500 ?-Lampasakos/bugünkü Lapseki İÖ 428).

Anaksimenes’in öğrencisi oldu; 25 yaşındayken Atina’ya gitti; Perikles, Euripides ve Protagoras’ın dostluğunu kazandı. Göksel cisimlerin tanrısallığını reddettiği için tanrıtanımazlıkla suçlanarak İÖ 434’te Lampsakos’ a sürgün edildi. Eseri Peri Physeos (Doğa Üstüne) adını taşır.

Anaksagoras’a göre evren, önce, tüm varlıkların niteliklerinin toplandığı bir kaos (kargaşa) durumundadır. Sonsuz sayıda küçük parçacıkların oluşturduğu bu kargaşayı hava ve ateş (aither) bir arada tutar. Ateş sıcak ışınlı ve kuru, hava ise soğuk ve nemli tohumları (spermatoları) taşır.

Yerküreyi oluşturan hava merkezdedir. Ateş ise onu çevreler ve yıldızları oluşturur. Kaos’ un bu biçimlenişini nous (zihin, zekâ) yaratır. Nous maddeleri hareket ettiren, düzenleyen güçtür.

Sonsuz ve mutlak egemenliği olan nous kendisi için yalnızdır. Nous kargaşa içindeki maddelere belirli bir amaç doğrultusunda hareketlilik kazandırır, oluşu düzenler ve evreni kurar. Nous basitlik, güç, bilim ve mutlak saflık nitelikleriyle düzenleyicidir.

Varlığı olan her yaratıktan noustan bir parça bulunur. Nous bir tür kasırgadır (dinos). Sarmal bir biçimde yavaş yavaş merkezi çevresinde uzamaya ve genişlemeye başlar. Giderek sonsuz uzaklıklara yayılan nous bütün evreni kaplar. Onun niteliği değişmez, niceliği değişir; sürekli aynı kalır; en büyük olduğu kadar, en küçük olandır.

Anaksagoras’a göre bütün varlık biçimleri kendi kendine sonsuz olarak eşittir. Hiçbir şey yaratılmamıştır ve yok olmaz. Doğum, ölüm, azalma ya da çoğalma olayları gerçekte varlık öğelerinin basit bir yer değiştirmesidir.

Özsel olarak değişme yoktur. Evrende sonsuz ana madde (arkhe) vardır. Her varlığı oluşturan parçacıkların sayısı ve niteliği farklı sonsuzca çeşitlidir. Her varlık kendiliğinden oluşan ve varlığa benzeyen sonsuz sayıda küçük parçacıklardan oluşmuştur.

Bir kemik sonsuz küçük kemiğin bir araya gelmesiyle oluşur. Bu nedenle her yeni varlık kendinden önceki varlığın yapısında içkin olarak bulunur. Sınırsız küçük olan bu parçacıkların belirli süreler için birleşme ve ayrılmalarıdır.

Varlık parçacıklarının dönüşümü sonsuzdur. Hiçbir şey bir başkasının oluşumunu engellemez ve ondan tümüyle ayrılmaz. Çünkü bütün varlık biçimlerinin oluşumu geriye doğru izlenirse, başlangıçtaki duruma yani kargaşaya (kaos) ulaşılır.

Anaksagoras’ın düşüncesinden temel maddeler ve nous birbirini bütünleyen iki parçadır. Anaksagoras nousla felsefeye düzenleyici bir ilkeyi, telos (erek) anlayışını sokmuştur. Anaksagoras’ın düşünceleri, kendinden sonraki Yunan filozoflarını (Platon, Aristoteles, Sokrates) etkilemiştir.